Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v.)'in Hayatı


Önceki
Miraç
Sonraki
Medine Dönemi

Hicret

Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz mü'minlere, Medine'ye göç edebileceklerini bildirdi. Birer ikişer, özellikle geceleyin yola çıkan mü'minler Medine yolunu tuttular. Hz. ömer ise kılıcını yayını aldı, Mescid-i Haram'a vardı, Kabe yi tavaf etti. Orada bulunanların işiteceği derecede yüksek sesle;

- Medineye hicret edeceğim. Eşini dul, çocuklarını yetim bırakmak isteyenler yarın şafakla beraber Dacnan vadisinde beni bulsunlar, diye hicretini ilan etti ( Mustafa Asım Köksal, Mekke, 3-66 )

Sabahleyin yol arkadaşı Ayyaş b. Ebi Rebia ile sözleşilen yerde buluştu. Beraberce Medine yolunu tuttular.

Mü'minlerin her gün birer ikişer gidişi Kureyşi heyecana sevk etti. Adeta Mekke'de Müslüman kalmamıştı. Hz. Peygamber de (s.a.v.) ayrılırsa felaket olurdu. Onu Mekke'de iken durdurma imkanı olmamıştı, gittiktenn sonra hiç durdurulamazdı. Darunnedve adı verilen resmi işleri görüştükleri binada toplandılar. O gece Rasulullaha bir baskın tertip ederek öldürmeye karar verdiler. Her kabileden eli kılıç tutan bir yiğit bulunacak, bu sebeple kimin öldürdüğü bilinemeyecek ve Haşimiler kan davası yürütemeyeceklerdi. Ebu Cehil'e ait olan bu fikir tartışmasız kabul edildi. ölüm fermanının imzalandığı bu bina Beytullah'a pek yakın bir yer deydi ve Hz. Peygamberin (s.a.v.) büyük dedesi Kusayy'ın eviydi.



Yüce Mevla alınan kararı peygamberine ulaştırdı ve o gece Mekke'yi terk ederek hicret yolculuğunu başlatması emrini verdi. Hz. Peygamber (s.a.v.) durumu arkadaşı Hz. Ebu Bekir'e anlattı. Mekke-Medine arasını pek iyi bilen Abdullah b. üreykıt isimli müşrik bir kılavuzla anlaşma yapıldı. Kendisine iki deve teslim edildi. üç gün beklemesi, dördüncü günün sabahında Sevr dağı önlerinde bulunması tenbih edildi.

O gece Hz. Ali, Rasulullah' (s.a.v.)'ın yatağında yatacak, o gittikten sonra da Hz. Peygamberde (s.a.v.) bulunan emanetleri sahiplerine teslim edip yola çıkacaktı. Hz. Peygamber (s.a.v.) gece yarısı aile efradı ile vedalaştı. Evinden çıktı. Bu sırada Ya sin Suresi'ndeki '' Vecealna min beyni eydihim sedden... biz onların önlerine bir engel koyduk, arkalarına bir engel koyduk tepelerinden örtüverdik. Artık onlar görmezler '' ayetini okumaktaydı. Adamların yanlarından geçip gitmesine rağmen onu göremediler. Yüce Mevla, onların görmelerini engellemişti.

Rasulullah (s.a.v) Efendimiz Hz. Ebu Bekir'in evine geldi. Beraberce çıktılar. mekkenin güney tarafında bulunan beş kilometre mesafedeki Sevr dağına ulaştılar. Buradan itibaren mağaraya kadar ancak bir saatte çıkılabilirdi. Sevr Mağarası'nın önüne durulup bakıldığında sağ tarafta vah yinilk defa geldiği Hıra Dağı, sol ilerde ise Mekke ve Mes cid-i Haram görülmekteydi.

Horozlar sabahın yakıştığını ilan ederken, Hz. Peygam berin (s.a.v) evini saran yiğitleri de bir heyecan sarmıştı. Biraz sonra büyük bir cinayet işleyecekler ve kendilerine göre Mekkelileri rahatlatacaklardı. Fakat bekledikleri olmadı. Evde Hz. Peygamberin (s.a.v) bulunmadığını öğrendiler. Halbuki bu eve girdiğini görmüşlerdi, bu evden çıkmadığına yemin edebilirlerdi.

Hz. Ebu Bekir'e (r.a.) koştular o da yoktu. Babasının nerede olduğunu bilmeyen Esma, Ebu Cehilden şiddetli bir tokat yemiş, kulağı yırtılmıştı. Derhal küif (iz sürücü) aradılar. Adam sabırla; ama maharetle izleri tespit etti, izleri süre süre mağaranın ağzına kadar geldi.

''Aradığınız adamlar bu mağaradadır. Ya da buradan uçup gitmiştir.'' dedi.

Onu azarladılar. Sen anandan doğalı buraya insan ayağı basmamış olmalı dediler. Bu sırada Hz. Ebu Bekir (r.a.) telaşlanıyor.

- '' Ey Allah'ın peygameri adamlar eğilip ayaklarının ucuna baksalar bizi görecekler '' diyordu. Hz. Peygamber (s.a.v.) ise onu teselli ediyor.

''Korkma, mahzun olma, Allah bizimle beraberdir''( Tevbe Suresi, 40 ) diyordu. Adamlar ayrılıp gittiler. Artık Hz. Peygamberi (s.a.v.)başka taraflarda arayacaklardı. ölü veya diri olarak Hz. Peygamberi (s.a.v) getirene ya da bulunduğu yeri haber verene yüz deve bahşiş vereceklerini ilan ettiler.

üç gün sonra kılavuz Abdullah b. üreykıt develeri getirdi. Hz. Ebu Bekr'in hediyye ettiği deveyi kabul etmeyen Efendimiz (s.a.v.) dört yüz dirhem ödeyerek deveyi satın aldı. Bundan böyle '' Kasv Kesik Kulak '' adını verdiği bu deve, onun hayatı boyunca biniti olacak ve Hz. Peygamber (s.a.v.) bir binit olarak ondan pek memnun kalacaktı.( ibn Hişam,2/131 )

Efendimiz Medine'ye önce karşılaştığı yet miş kişilik bir toplulukla sohbet etti. İslamı anlattı, Kur'an okudu. Müslüman oldular. Komutanları olan Büreyde, hay vanlarının pek az süt verdiğini söyledi. Bereket duası yapıl dı. Daha sonra Büreyde sarığını çıkardı, bir mızrağa bağla dı, ''Yesribe sancak olmadan girmeniz doğru değil.'' diyor du. İslam tarihinde bilinen ilk, sancak budur. Halbuki Bü reyde ve arkadaşları Hz. Peygameri (s.a.v.) yakalayıp Ku reyş'e teslim etmek maksadıyla yola çıkmışlar, ama kendile ri Allah'a teslim olmuşlardı.

Medinede ki ler Hz. Peygamberin (s.a.v.) Mekke'den ayrıldığını duymuşlar, kaç günde gelebileceğini hesap etmişler, gözlemeye başlamışlardı. Mağarada üç gün beklenildiğini bilmiyorlardı. Yolcuları iki gün yollarda gözlediler. üçüncü gün öğle üzeri Hz. Peygamberin (s.a.v.) göründüğü müjdesi bir Yahudi tarafından verildi. Silahlanıp koştular ve yolcuları Kuba Köyü'ne indirdiler. Efendimiz (s.a.v.) Külsüm b. Hidm'in evine misafir oldu.

Efendimiz (s.a.v.) Kuba'da iki hafta durdu. Bir mescit yaptı. Mekke'deki emanetleri sahiplerine teslim eden Hz. Ali, yürüyerek gelmiş, Kuba'da iken yetişmişti. Şişen ve patlayan ayaklar, Hz. Peygamberin (s.a.v), tükrüğünü çalıp dua etmesi sonucu iyileşti.

Efendimiz (s.a.v.) bir cuma günü öğle üzeri yola çıktı. Kuba ile Medine arasında bulunan Ranuna Vadisi'nde durdu. Salim b. Avf oğulları, kendi yurtlarında da kalmalarını rica ettikleri için burada durmuşlardı. Efendimiz, hayatı nın ilk cuma namazını burada kıldırdı. Namazdan önce hutbe okudu, hutbeyi kısa bir oturuşla ikiye böldü. Hutbe de, herkesin bir gün sürüsünü çobansız bırakmayacağını, hesab vereceğini anlatmış ve '' Yarım hurma ile de olsa kendinizi kurtarmağa bakın '' demişti.

İki rek'atlık cemaatle namazdan sonra Salim b. Avf oğullarıyla vedalaştı. Hz. Peygamber (s.a.v.), Kasva'nın yularını bırakmıştı. Şehre girerken evlerine davet etmek üzere devenin yularına sarılanlara '' Bırakın, o me'murdur.'' diyordu. Nihayet Kasva geldi, bugün Efendimizin (s.a.v.), kabrinin bulunduğu yere çöktü. Efendimiz (s.a.v.) en yakın ev olan Eba Eyub el-Ensari'nin evine indi.

Kaynak
( Hz. Süleyman'dan Hz. Muhammed'e (s.a.v.) PEYGAMBERLER HALKASI : Doç.Dr.Ahmet Lütfi Kazancı )



Önceki
Miraç
Sonraki
Medine Dönemi